20 Mart 2013 Çarşamba

Ölüm Provası Yapıyor Musunuz?

Evet soru doğru; "Ölüm provası yapıyor musunuz?"

Soruyu okuyan bir çok kişinin aklında şöyle bir soru daha oluşabilir, yahu ölüm provasıda neymiş? Elbise provası gibi ölüm provası mı olurmuş? Ya da tiyatroda oyun provası yapar gibi ölümün de provasını mı yapacağız?

Prova yapmak adına kendimizi değişik şekillerde öldürüp tekrar hayata geri mi döneceğiz? Nedir bu ölüm provası denilen şey?

Evet elbette bu tip soruların akıla gelmesi normaldir...Bende böyle bir soru ile karşılaşsam hemen bir kaç dakikalık sürede bu soruları kendimce sorardım...

Ben ölüm provası diyerek farklı bir pencereden bakmak istedim ibadet hayatımıza ve ibadetlerimize...

Ölüm provasından kast ettiğim şeyler ise inanan bir müslümanın yapmakla mükellef olduğu ibadetlerin tümünden başka bir şey değil elbette...

Yine kafanızda sorular ve ne alaka yahu gibi sözler birikmeye başlamadan kısaca anlatayım ibadetlerle ölümün ne şekilde bağlantılı olduğunu...

Mesela namaz ile başlıyayım örneklemeye; Canı gönülden namaz ibadetine kendini veremeyen bir insanın en çok zorlandığı iki tane namaz vakti vardır...Birincisi sabah namazı ,ikincisi yatsı namazı...



Sabah namazı uykunun en tatlı anıdır,insan sıcacık yatağında yatmış tüm bedeni dinlenmiş ve artık keyf yapıp en lezzetli anları yaşayacağı zaman dilimi gelmiştir, o yüzden sabah namazına kalkmak çok zor gelir insana ya da nefs ve şeytan öyle hissettirir...Sırf insanı o saatte kaldırmamak adına...

Yatsı namazı da aynı şekilde insan bedeninin yorulduğu ve tüm günün yorgunluğunu atmak üzere yatma hazırlıkları yaptığı, üzerine rehavetin çöktüğü, şahsına ait keyfleri zevkleri yaşadığı iş stresinden ,günün karmaşasından uzaklaştığı bir zaman dilimidir...


Aynen sabah namazı vakti kadar zorlar insanı kılacağı namaz noktasında...



İşte süslü dünya hayatıda insanın nefsine tıpkı bu iki vakit gibi o kadar hoş gelir ki; insan sanki hiç ölmeyecek gibi tüm dünya lezzetlerine sarılmak ister,tüm zamanını dünya işlerine harcamak ister...

O sebeble namaza canı gönülden bağlanan insanda yavaş yavaş dünya hayatına olan bağlılık geçici lezzet ve zevklerin ardından koşup tüm mesaisini o zevklere ve lezzetlere harcama isteği git gide azalır...

İşte bu şekilde her gün sabah ve yatsı namazlarını kılan insan ister farkında olsun ister olmasın ,yavaş yavaş "ölüm provası " yapmaya başlamıştır bile...

Aynı şekilde oruç,hac,zekat ve kurban gibi ibadetlerde de ölüm provası yapılmaktadır...

Oruçlu bir insan gün boyu elinin altında duran tüm yiyecek ve içeceklere dokunamaz...Tıpkı servet ve zenginlik içinde yaşayan bir insanın ölüm gelip onu bir anda dünyadan alması ve tüm servetinin ardında kalması gibi...



Ne kadar zengin olursa olsun ,ne kadar  güç makam ve mevki sahibi olursa olsun her insan mutlaka ölüm denen gerçek ile yüzleşmek zorunda kalacaktır...

İşte oruç ibadeti de daha ölüm bize gelmeden ölüm provası yapma olanağı sağlar ...Elimiz altında bulunan tüm yiyecek ,içecek,giyecek,mal - mülk gibi değer verdiğimiz şeylere bir gün gelip dokunamayacağımız fikrini yerleştirir bilinçaltımıza...

Farkında olmadan ölüme hazırlar insanı..Ve sahip olduğumuz tüm bu servetin aslında sahibi olmadığımızı,asıl sahibinin izni olmadan bir lokma bile yiyemiyeceğimizi ikaz eder bizlere...

Zekatta aynı şekilde ölüm provası yaptırır insana...Yıl boyu biriktirdiği servetinin bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermeyi emrederek insanın mala mülke meyletmemesini ve bu şekilde kalbini hem dünya malından ve sevgisinden kopartarak hemde dünay malı ile ahiret ticareti yaptırarak ,farkında olsakta olmasakta ölüme ve ölüm sonrasına yatırım yaptırır inanan kişiye...

Hac ibadeti ; Sevgiliye kavuşmayı vurgular aslında...Hem Allah'ı Hem Resulü s.a.v ziyaret etmeyi simule eder...Bir nevi Kevser havuzu başında Peygamber sancağı altında toplanmayı yaşatır insana...
Tüm dünya islam kardeşliğini aynı mekanda toplayarak tıpkı mahşerde inanan kişilerin tüm ırklardan tüm milletlerden ayırt edilmeksizin Peygamberimizin sancağı altında toplanmaları gibi ,kutsal topraklarda Kabe'de toplanmaları da bir nevi ölüm provası yapmaktır...



Rabbim tüm inananlara bu şekilde yaptıkları ibadetlerin bilincinde olmayı ve o bilinç ile ibadet etmeyi nasip etsin...

Bizler ibadetlerin sebeb ve gizledikleri mesajları açık ve net olarak bilemesekte aslında tüm ibadetler bizleri ahiret hayatına hazırlamak için dizayn edildiği aşikar...

Bu bakış açısı ile bakıldığında ise çok net görülmekte ki; tüm ibadetler ve bize emredilen vazifeler aslında bize bir külfet değil, bizim iç alemimizi fani olmayan bir aleme hazırlamak ve geçici olan fani   dünya lezzetlerinden bizleri korumak üzere tasarlanmıştır...

Rabbim yar ve yardımcınız olsun selametle................